Adet
Hiç kimse bir Sezai Karakoç olmayacak bir Mona Rosa daha yazılmayacak ...
Kimse bir daha sevdiğine mektup yazmayacak. SMS'di, e-maildi, Whatsapp'tı, Viber'di hiç kimse sevdiğinin el yazısını merak etmeyecek bu yüzden.
Ayna tutulmayacak, ışıklar kapatılıp sönmeyecek. Nasıl evlendiniz sorusuna herkes severek evlendik, aşıktık diyecek ama nefret ederek ayrılacaklar, çabucak boşanacaklar tek celse aşklarını hatırlayacak mazi kayıtları.
Fotoğraflar kesilecek...
Kalpli balon havasında herkesin sevgisi bir anda sönecek. Giden arkasına dönüp bakmayacak. Hediyeler paketlenecek ama poşetleme hatası olarak tarihe geçecek.
Alınan çiçekler solacak. Çünkü ezbere şiirler sadece 23 Nisan şiirleri olarak bilinecek.
Kimi Leyla diyecek kimi Mecnun ama kimse ne Leyla ne Mecnun olacak.
Velhasıl aşk sanayileşmiş çabuk üretilip çabuk tüketilmiş çabuk unutulmuş olacak.
Birbirlerine bakıyorlar ama gözlerinin rengini bilmiyorlar daha. Bi dolu cümle kuruyorlar ama nerede o zaman mana? Herkes ne buldum delisi ne oldum akıllısı evet. Aşk bir denklem ama herkes yanlış buluyor sonucu…
Evlilik programları paravan arkaları. . Evin var mı araban var mı? Ne tuhaf.
Kutsal deyip ayak altına almak ne kolay? İnsanları anlamanın yolu yok.
İnsanlığın bilmem ne çağı ama hala ilkelin ilkeli. Kaba nezaketsiz.
Samimiyetsiz soğuk. Aşka yeniden bir bakış penceresiz…
Ve Aşklar…Artık odun ateşi gibi. kolay tutuşacak, iyi ısıtacak ve çabuk geçecek…
KİTAP | |
Yazar | Ayhan Özköroğlu |