Adet
Kimilerinin sonu, bazılarının başlangıcıdır.
Geceleri pencereyi kaplayan perdenin evin camlarını örtmesi... Ardından sokak lambasının yanması... Sokak lambasının parıltısının perdeden sızarak izinsizce odaya dalması...
İşte bunlar bizim pek bilmediğimiz hayatların başlangıcını simgeler.
Çok değil sadece gündüzün eşlik ettiği geceye bir kaç saatin kaldığı vakitlerde ...
"Gündüzün son saatlerinde geceyi öperken güneşi, cesareti aydınlatıyor gündüzden kalma geceyi."
Gündüz ile gecenin nöbet değişiminin ardından, bilmediğimiz diğer bir hayat başlıyor gece yarısı ... Korkular bırakılıyor gecenin ardındaki ismi dahi unutulmuş sokaklara.
"Elbette korkular yenik düşüyor geceye."
Ve titreyen eller, ürken kalpler cesaret buluyor gece ile.
"Korkuların cesaretine yenik düştüğünde, hiçbir şeyden kaçma!”
Altı ihtiyar ustanın ortasında yeniden doğdum ikinci hayatıma. Altı farklı sürahiden doldurulan bir bardak gibi ... Benim adım yedi ... Altıdan bir fazla sekizden bir eksik. Ne senden fazlam var ne de eksiğim.
Bir şey demeye geldim, bir şey söylemeye ... Kapatıp gözlerimi hiç aldırmadan sonunda söyleyeceğim.
KİTAP | |
Yazar | İbrahim Zorlu |